29 Nisan 2012 Pazar

Dilimdeki Çığlık



















Dilimdeki Çığlık

Ey hasretini içimde, dağlayan sevdam
Ey yüreğimi yakan ateş..
Kavgamda yanımda yanı başımdaki umut
Ey kanayan nasırlı parmaklarımda üşüyen gül,
Ellerimde kızıla duran karanfil!
Yine hasretimsin içimde yanıyorsun
Yine göz bebeklerimde tütüyorsun..

Yaşam kavgasının en soğuk yerindeyim
Üşüyorum, içimden geçen buruk yokluğunla,
Dilimdeki çığlık içime büyürken
Binlerce kelimeler altında ezilirken,
Sen bedenimi yüreğimden söküyorsun..

Attığım her adım, hep sana koşuyor
Kaldırımlar dişliyor tabanlarımı
Ardından panzer sesleri
Barut kokularından önce kuşatıyor gözlerimi
Kimyasal gazlar!...

Dilim şişiyor yüreğim sıkışıyor
Aldığım nefes sen oluyorsun,
bir nefes gibi içimde geziyorsun!
Çektiğim her nefeste, bana can veriyorsun!...

Gelişine tutkulu yüreğim, yollarına bakıyor!
Gün geçtikçe, dağ gibi büyüyor hasretin içimde..

Sen!
Her gün doğumuyla, içime yeniden doğuyorsun..
Nefes nefes çekiyorum, seni
Sen yaşayamadığım çocukluğum!
Sen benim içimde yaşıyorsun ey Hürriyet..
Meğer seni sevmek, yanmakmış hücrelerinde Yurdun
Bakışların dona kalmasıymış yarına
Düşünce zaferi içinde!

Abdullah Oral

Sen Baharımsın
















Sen Baharımsın

Aşk gezinirken kara bir gecenin içinden usulca,
Yüreğimden sızan ince bir ateş tutuşur tenimde
Alevlenir dilimde üşüyen cümleler.
Şiir kanar dökülür dilimden,
Sana vurgun, yaralıdır sözler….

Sen yokluğunda, hüznüm
Gelişinde, yazım, ilkbaharım, olursun!
Giderken sağanağa tutulan gözlerim
Gelişinin baharında çiçeklenir!
Ki sen benin he mi derdim he mi dermanımsın!..

Yaşadığım her şey seninle güzel
Yokluğunda adını anmak bile acıtıyor dilimi
Sen benin güneşim baharım
Sen benim yürek yangını dağlarım
Sen yokluğunda katlime fermanımsın!....


A Oral

Kanatır Yarayı / Zaman Aşımı!.




Kanatır Yarayı / Zaman Aşımı!.


Yuvasız kuşlarız gurbet illerde
Her gelen vuruyor döker yaşımı!
Geldik göçer olduk biz bu çöllerde
Kanatır yarayı / zaman aşımı

Bilinmez bu yolun sonu nerede
Hala kanım akar kızıl derede
Koymazdım ahtı mı, ben bu yere de!
Kanatır yarayı / zaman aşımı!

Adalet hastaymış bir doktor varsın
Varsın hastasının hatrını sorsun
Patlat bu irini, ki her kes görsün
Kanatır yarayı / zaman aşımı!

Gam yağmuru yağar gönül dağıma
Sıhhiyede utanç düştü bağıma
Nasıl anlatırım bunu çağıma
Kanatır yarayı / zaman aşımı!

Kin nefret ile hiç, işimiz yoktur
Yara sargı tutmaz sızımız çoktur
Boyun eğmeyiz biz alnımız aktır
Kanatır yarayı / zaman aşımı!

İnsanı kalleşçe yakmak hoş değil
Sol yanım kanıyor kara taş değil
Kanımız Yobaza puşt a aş değil
Kanatır yarayı / zaman aşımı!

Hiç kimseye kötüye iyi diyemez
Ozanlar yanarda can a kıyamaz
Pirsultan; başım dik kimse eğemez
Kanatır yarayı / zaman aşımı!.

Semah dönüp hakka gidip gelinmez
İçimde kan gölü dıştan bilinmez
Ozan Vurguni bu, Utanç silinmez
Kanatır yarayı / zaman aşımı!....

Abdullah Oral

Gönül Mihrabı





Gönül Mihrabı

Ömrün son deminde gül oldun bana
Aradığım aşkı ben sende buldum
Işığım oldun yar bağladım sana
Gönül mihrabında niyaza durdum

Ben seni yaşardım esen her yelde
Adın aşka davet düşürmem dilde
Sen aşktın eylülde açılan gülde
Gönül mihrabında niyaza durdum

Sen lütfusun bana bu kâinatın,.
Ben tutsağı oldum aşkta sanatın,
Bana açılmış gül gönlünde katın
Gönül mihrabında niyaza durdum

Senden önce yelde bile esmezdim
Aşkın deryasına böyle düşmezdim
Senden başkasına secde etmezdim
Gönül mihrabında niyaza durdum

Şair konuşmazsa ,umut da biter
Bir ben var ki bende ateşle yatar
No!lur beni senden azat et yeter
Gönül mihrabında niyaza durdum

Aşkın deryasında yıktım bendimi
Kerem aslı için böyle yandımı?
Vurguniyim sende buldum kendimi
Gönül mihrabında niyaza durdum….


A Oral

Seni Yüreğime Yazdım





Seni Yüreğime Yazdım

Demek sende yürümedi
Bu aşk benden gidiyorsun
Unut diyerek adını
Bana ceza veriyorsun

Unutmam seni dağlara yazdım
Unutmam seni baharlara yazdım
Unutmam seni yüreğime yazdım
Unutmam adına şiirler yazdım yar yar

Yarsız gayrı ölüm okşar anlımı
Yitirmişim kaşı kara benlimi
Sensiz şu garip gönlümü
Ocaklara sürüyorsun

Uzak koydun yollarımı
Yaktın narda dillerimi
Yele verdin küllerimi
Rüzgârlara salıyorsun

Yalan derler, dünya fani
Neden canımın cananı
Vurguni garip ozanı
Yerden yere vuruyorsun……

Abdullah Oral

Arzular Sende Sürgün Kalır




Arzular Sende Sürgün Kalır

Geceler kanatlarına acılarımızı sardığında
Ocaklara asılı kalır hasret düşleri _
Karanlıklar:
Bilinmeyen vaktinde vuruyor acıyı kadehlere.

Sensiz kapılardan kokusu gelmez rüzgârın,
Ki sevgini taşısın geceler___
________ bana sam yeli sıcaklığında.

Kaç zamandır
Dudaklarına, kokuna
Tenine yorgun ellerim,

Bıraksa karanlıklar elimden,
Kollarına sığındığım yerde
çıldırır iken arzular,
Gözlerin derinliğinde kaybolurum bu kentte .....

Gece bitimine uyanmışken başlar sızım.
Çığlıklarım var, kimsenin duymadığı
Sevdiğimin ayak seslerinde ürperen,
Yalnız şairler anlatır ölümsüz aşkları!..

Günümden gün çalan, akşamlar
Vakitsiz sevmelerin ızdırabın da.

Delil oluyorum, miskin gecelerde,
Işığı dibinde, aydınlanmayan karanlıklara,
Oysa bir sevda masalını anlatırdı gözlerin…

Ne yana yönelsem,
Arzular sende sürgün kalır,
Kaç zaman geçti tenini hissetmeyeli bir bilsen.

Sefil yüreğim gün ortasında sensiz!
Taşıyor iken beni yeni başlangıçlara,
Dudaktan inceden, süzülür sana sözler
aşka dair…
Kaybolur giderim sensizliğe
Gözlerinin dipsiz derinliğine dalarak bu kentte……

Abdullah Oral

Yalnızlığımın Hasreti




Yüreğimin sevda duvarını yarına kanatarak
Her güne bir çizik daha atıyorum
__________Yarına dirilmek adına.!
Ama yinede yaşanmıyor sensiz!
Yüreğimin her hücresinde özlemlerim saklı!
Her Kuytu Köşesinde ayak izlerin ey hürriyet!..

Bir gelsen görebilsen;
Sensizliğe nasıl tutsak düştüğümü bu şehirde!
Yalnızlığımın kader çizgime vurduğu soğuk damgayı,
Bir duyabilsen kalabalıkta kayıp olmayı
Seninde ellerini üşütürdü bu kaldırımlar!..

Şimdi yalnızlığımın sana hasreti üşüyor gözlerimde
Oysa öyle gecelerden geçtim ki hasretin ile yandığım
Ne güne ulaştı özlemlerim,
____________Nede uyandı gün doğumuna,
Ne zaman eline uzandıysa ellerin ellerim
Sen özgürlüğüm dün,
____Ki ellerin ellerime yasaktı ey hürriyet……..

Abdullah Oral